Türkiye, Lübnan'daki saldırıların ardından harekete geçti! Bakan Fidan açıkladı… Yakında kurulacak
Lübnan'da Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarının patlatılmasının ardından radyolar da patlatıldı. Lübnanlı güvenlik kaynakları, radyoların yaklaşık 5 ay önce Hizbullah tarafından satın alındığını, aynı zamanda çağrı cihazlarının patlatıldığını söylemişti. Çağrı cihazı saldırısından İsrail sorumlu tutuldu. Dünya gündemini sarsan bu olaydan sonra güvenlik konusu tartışılmaya başlandı. Uzmanlar, uzaktan gönderilen kodla bir çağrı cihazının ya da radyo bataryasının patlatılamayacağını belirterek, Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde patlatılan cihazlara üretim sonrasında müdahale edildiğini tahmin ettiklerini söyledi. prof. Ahmet Koltuksuz, üretim sonrasında cihazlara müdahale edildiğine inandığını belirterek, şunları söyledi: “Bu cihazların içine 8-10 gramlık patlayıcı koysanız, bu cihazlara belli ki birileri bulaşmış. Cihazın içindeki bataryadan elektrik akımı alınabiliyor, “Belirli durumlarda donanımını değiştirirseniz uzaktan göndereceğiniz kodla bu patlayıcıyı patlatabiliyorsunuz” dedi.
Gelişmelerin ardından Türkiye'nin de harekete geçeceği öğrenildi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan yaptığı açıklamada bu kararı duyurdu. Sonuç olarak; Siber güvenlik organizasyonu kurulacak.
“ADIM ADIM LÜBNAN'A YÜKSELMEYE BAŞLADIĞINI GÖRÜYORUZ”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamalarından dikkat çeken noktalar şöyle:
“Lübnan'da meydana gelen patlamalar yaklaşık bir yıldır devam eden savaşın bir devamı, bir parçası. Savaşın başından beri gördüğümüz İsrail stratejisiyle ilgili bir gerçeklik vardı. Önce Gazze'ye ilişkin hesaplarını göreceğiz, ardından adım adım Lübnan'a doğru yoğunlaşmaya başladığını göreceğiz.
“Açıkçası İSRAİL, HİZBOLLA'NIN ALIMLARINI ÖNCEDEN ÖĞRENİYOR”
Elbette son iki gündeki patlamalar elektronik cihazlarla bağlantılı ve bunlar istihbarat literatüründe fırsat operasyonları olarak nitelendirilen operasyonlar. Görünüşe göre İsrail, Hizbullah'ın satın alımlarını hem teknik hem de insani istihbarat kaynakları aracılığıyla önceden öğreniyor. Daha sonra paravan şirketlere veya başka yollarla nüfuz ederler ve nüfuz ederler. Daha sonra bugünün vizyonuyla karşılaşıyoruz.
Bu, istihbarat örgütlerinin çok sık kullandığı bir şey ama burada bir fark olduğu aşikar. Bu büyük ölçekte kullanılıyor, bu büyük ölçekte kullanılıyor. Ciddi bir kaza meydana geldiğinde binlerce insanı etkileyen bir operasyondur. İlk gün Lübnan Başbakanını da aradım. Ben sadece geçmiş olsun dileklerimi iletmekle kalmadım, aynı zamanda Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın selamını da getirdim ve her türlü tıbbi desteğe hazır olduğumuzu söyledim. Tabii bunu o zaman da söylemişlerdi.
“BÖLGEDEKİ YÜKSELİŞ ENDİŞEYİ GÖSTERİYOR”
Aslında şu anda bölgede yaşanan gerginlik endişe verici. Yani İsrail'in yürüttüğü bu operasyonların giderek provokatif bir boyuta ulaştığı ve buna bağlı olarak Hizbullah, İran ve onlara yakın diğer unsurların artık karşılık vermekten başka seçeneği kalmadığı bir noktaya geldik.
“BAĞIMSIZ BİLGİSAYAR GÜVENLİĞİ KURULUŞUNUN KURULMASI KONUSU GÜNDEME GEÇTİ”
Aslında ülkemizdeki kurumlarımızda siber güvenlik konusunda büyük bir farkındalık var. Bildiğiniz gibi Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde bu sorunla fiilen ilgilenen bir genel müdürlüğümüz var. Öte yandan Milli İstihbarat Teşkilatı siber güvenlikle ilgili konularda oldukça yetkin yeteneklere sahip. Polis teşkilatımızda yetenek var. Artık esas olarak bağımsız bir siber güvenlik teşkilatı oluşturulması konusu hükümetimizin gündemine girmiştir. Milli Güvenlik Kurulu'ndaki görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanımız bunun artık olması gerektiğine karar verdi. “Umarım çok yakında bunun gerçeğe dönüştüğünü göreceğiz.”
